Ekonomi ve piyasa yazısı yazmak ya da yazmamak

Türkiye Ekonomisi ve Siyaset

Türkiye’de siyasi gündem her ne kadar gerilimli olsa da, ekonomi her zaman ülkenin en önemli meselesi olmuştur. Pandemi sonrası tedarik zincirinde yaşanan bozulmalar, gıda erişiminden enflasyona kadar pek çok alanda dengesizliklere yol açtı. Dünyadaki diğer ülkeler de ABD ve Çin de dahil olmak üzere bu süreçten etkilenmemiştir.

Ülkemizde insanlar genellikle kendi işlerine odaklanmak yerine, fikir yürütmeyi tercih ederler. Siyaset, sivil toplum, medya, kültür-sanat çevreleri ve iş dünyası gibi gruplar genellikle kendi işleri yerine siyaset üzerine konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle, toplumun çoğu, her şeyin siyasetle ilişkili olduğunu düşünür.

Bir ülkenin yönetimi, o ülkenin geleceğini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Batı Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye gibi kurumsallaşmamış devletlerde, toplum-siyaset ilişkisi oldukça dinamiktir. Türkiye’de seçmen, siyasetle Trabzonluların Trabzonspor’a olan ilgisi kadar ilgilidir çünkü siyaset, toplum üzerinde doğrudan etkilidir.

Yaklaşık 30 yıldır araştırma sektöründe olan ve sanayiyle de ilgilenen biri olarak, toplumun Cumhurbaşkanı ile özel bir bağ kurduğuna dair güçlü bir inanç olduğunu söyleyebilirim. Halkın, Cumhurbaşkanı’nı çözüm adresi olarak gördüğüne dair çok fazla örnek var. Özellikle 25 yıllık iktidar sürecinde, halk lehine pek çok konuyu çözdüğü için Cumhurbaşkanı’na olan güven oldukça yüksektir.

Her vatandaşın şikayetinde “Cumhurbaşkanının haberi var mı?” sorusu sıkça karşımıza çıkar. Bu soru, halkın çözüm umudu olarak Cumhurbaşkanı’nı gördüğünü gösterir. Ekonomik sorunlar diğer sorunlardan farklıdır ve uzun süreçler alır. Ancak doğru adımlar atıldığında çözülebilir.

Üretim seferberliğinin başlatılması, enflasyonun doğal yolla azalmasına ve daha fazla mal ve ihracata yol açabilir. Düşük gelirli kesimlerin ve emeklilerin refah payı da ekonomik programlarla artırılmalıdır. Türkiye’nin üretim gücüne ve stratejik konumuna güvenerek, finansal dengenin yatırımlar lehine kurulması, enflasyonu düşürebilir ve refahı artırabilir.

Çin-Tayvan ve ABD-Çin gerilimleri, Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek isteyen birçok ülkeyi yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle, sanayi ve ticaret alanlarında düşük faizli fonlamaların yapılması önemlidir. Daha fazla üretim, daha fazla yatırım ve daha güçlü bir ekonomi demektir.

Related Posts

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar: Türkiye’yi enerjide 4 kat büyüttük

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Sakarya Gaz Sahası’nda Türkiye bugün 4 milyon haneye yetecek kadar doğal gazı üretiyor hamdolsun. Önümüzdeki yıl bunu 2 katına çıkaracağız. 2028 hedefimiz bunu 4 katına çıkarmak.” dedi.

Uzman isim yıl sonu tahminini açıkladı! Altın yatırımcısına kritik uyarı

Piyasa uzmanı İslam Memiş, televizyon programında yaptığı açıklamalarda, özellikle gümüşün yıl sonuna doğru daha avantajlı bir yatırım aracı olabileceğine dikkat çekti. Altının ons fiyatında 3280–3380 dolar bandına işaret eden Memiş, jeopolitik …

ABD’den Türkiye’ye nükleer yatırım sinyali! Finansman hazır, gözler projelerde

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Justin Friedman, Türkiye’de geliştirilecek nükleer enerji projelerine, özellikle küçük modüler reaktörlere Amerikan finans kuruluşlarının yatırım yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Eskişehirli iş adamı Avrupa ülkesinde kulüp satın aldı!

Kuzey Makedonya futbolunun köklü kulüplerinden biri olan Tikves Kavadarci, artık Türk bir iş insanının yönetiminde. Eskişehirspor’un eski başkanlarından Osman Taş, kulübün çoğunluk hissesini devralarak Tikves’in yeni sahibi oldu.

TCMB anketi: Üçüncü çeyrekte fonlama koşullarında gevşeme bekleniyor

TCMB anketi: Üçüncü çeyrekte fonlama koşullarında gevşeme bekleniyor

Sigarada yeni dönem; filtre üretimine 2 milyarlık sınır getirildi

Sigarada yeni dönem; filtre üretimine 2 milyarlık sınır getirildi