Uzun yıllar boyu ekranlarda yer almaya devam eden Çocuklar Duymasın dizisinin ilk sezonunda, Haluk ve Meltem’in kızı Duygu olarak karşımıza çıkan Ayşecan Tatari, yıllar içindeki değişimiyle sık sık gündeme geliyor. Bir süredir ekranlardan uzak bir hayat yaşayan oyuncu, sosyal medyada kendisine gelen yorumlara daha fazla dayanamayarak isyan bayrağını çekti!
Kariyerine 1992 yılında Tatar Ramazan Sürgünde isimli filmle başlayan Ayşecan Tatari, Çocuklar Duymasın ile büyük bir çıkış yakalamıştı.
Tiyatro ve sinema sanatçısı Aliye Uzunatağan’ın kızı olan Ayşecan Tatari, çocukluğundan itibaren sanatla iç içe büyüdü de denilebilir. Bir döneme damgasını vuran Çocuklar Duymasın dizisinde dört sezon Duygu karakterine hayat veren oyuncu, daha sonrasında oyunculuk eğitimi almak için yurt dışına çıkmıştı.
ABD’deki Stella Adler Studio of Acting okulunda eğitim alan Ayşecan Tatari, Türkiye’ye dönmesinin ardından önce özel bir tiyatroda, daha sonrasında İBB Şehir Tiyatroları’nda görev almaya başladı.
Son olarak 2015 yılında Yılanların Öcü dizisinde rol alan Ayşecan Tatari, yoğunluklu olarak tiyatroya odaklansa da bir süredir sahnelerden de uzak kalmış durumda.
Hepimizin aklında Çocuklar Duymasın’ın feminist “Duygu”su olarak kalan Ayşecan Tatari’nin yıllar içerisindeki değişimi, elbette ara ara gündeme geliyor.
Aranızda takip edenler varsa bilir, Ayşecan Tatari kendisi gibi oyuncu Edip Tepeli ile 2017 yılında dünyaevine girmişti.
Uzun süre boyunca doludizgin bir aşk yaşayan çift, 2017’de New York’ta nikah masasına oturmuştu.
Ardından evliliklerinin üçüncü yılında takipçilerine ve sevenlerine müjdeli haberi vermiş, anne-baba olacaklarını duyurmuşlardı.
Ayşecan Tatari o dönemde sosyal medya hesabını daha aktif kullanıyordu. Karnı burnunda pozları herkesin gözlerinden kalp çıkmasına sebep oluyordu.
Ardından minik kızları Müjgan’ı 29 Ekim 2020’de kucaklarına almışlardı.
Dünyalar tatlısı Müjgan şimdilerde 2.5 yaşında bıcır bıcır konuşan minik bir kız çocuğu haline geldi. Sosyal medyada Ayşecan Tatari’nin yaptığı paylaşımları görüp ‘maşallah’ demeden geçmiyoruz tabii ki.
Fakat sosyal medyada özellikle kimsenin söylediklerine bir filtre getirilmediği için, bir magazin sayfasının paylaştığı aile fotoğraflarının altına gelen yorumlar Ayşecan Tatari’yi sinir küpü yaptı.
Instagram’da bir magazin sayfası Ayşecan Tatari, Edip Tepeli ve kızları minik Müjgan’ın birlikte verdikleri aile pozunu paylaştı. Fotoğrafın altına gelen yorumlar ise Ayşecan Tatari’yi son derece rahatsız etti. Paylaşımı Instagram hesabının storyler kısmında yayınlayan Tatari isyan etti.
‘Az önce keşfette önüme düştü. Lütfen açın bi’ yorumları okuyun. Normal değil bu. Bana, hayır, çok güzelsin filan gibi mesajlar atmanıza da gerek yok. Size yemin ederim ben aynaya baktığımda gördüğümle de, hayatın içinde kendimi hissettiğimle de çok mutluyum. Bu yorumlar benim hayatımda hiçbir fark yaratmıyor. Ama bu hiç normal değil. Ürkütücü hatta baya, bir hastalık gibi…’
Ardından paylaşımın altında kendisi hakkında yapılan yorumların, yalnızca kendisi ile ilgili olmadığının farkında olduğunu söyleyen Tatari, “Genç kızlara, bu konuda özgüveni eksik insanlara neler yapabilir bu yorumlar.” dedi.
‘Konu asla benim güzel olup olmamam filan değil. Sadece bir virüs gibi bu saldırganlık. Genç kızlara, bu konuda özgüveni eksik olanlara neler yapabileceği bu yorumların, beni ürkütüyor. Bunu söyleme ihtiyacı nereden geliyor? ‘Güzellik’ algısının nereye geldiği, güzelliğe verilen önemin boyutları… Hep bu kadar mevzu muydu ‘güzel’ olmak? Bunlar mutsuzluk çoğaltan şeyler. Samimiyetle ürkütücü buluyorum.’
Ardından söylenenlerin kendisinde hiçbir şekilde bir etki bırakmadığını, fakat kızına bu tarz yorumlar gelseydi sinirleneceğini ima eden Ayşecan Tatari, ailesini düşünerek “Kızdırmayın annemler, babamları!” dedi.
Bu arada bunca yorumun geldiği ve Tatari’ye bu açıklamaları yazdıran fotoğrafı da kızı Müjgan’ın okulundan istediler diye çektirmişler.
Sosyal medyanın güzellik algısı bir yana dursun, linç kültürünün sona ermesi gerek. Dünyalar tatlısı bu fotoğrafın geldiği noktalara bakın.
Bu tatlı aile pozuna da hemen maşallah diyelim! ?
