Süper Lig’de Fenerbahçe’nin Trabzonspor’a konuk olduğu karşılaşmanın sonunda ortalığın savaş alanına dönmesi ve kendini bilmez holiganlar tarafından sarı lacivertli futbolcular ile teknik heyetin canlarına kast edilmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.
Papara Park’ta maç başlamadan önce Trabzonsporlu taraftarlar; İsrail’in aylardır Gazze’de Filistinlilere yaptığı zulmü kınayacak bir pankart açtılar. Pankartta şöyle diyordu, “Şehitlerimize rahmet, Filistin’e destek, İsrail’e lanet…”
Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte Trabzonspor tribünlerinin zulmü de başladı. Sahaya atılan yabancı maddeler, başta Eren Elmalı olmak üzere bordo mavili futbolcuların Fenerbahçeli rakiplerine siper olmaya çalışması…
SAHA İÇİNİ SAVAŞ ALANINA DÖNÜŞTÜRDÜLER
Yedek kulübesinde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’a isabet eden yabancı maddeler… İlerleyen dakikalarda sarı lacivertli kaleci Livakovic’e isabet eden kesici madde ve ondan akan kan… Trabzonspor’un golü öncesinde Fenerbahçe ceza sahasına atılan -iki takımdan herhangi bir futbolcuyu yakabilecek- bir meşale… Maç sonunda korner direğinin keskin ucuyla kovalanan Fenerbahçeli futbolcular… Bıçakla, davul tokmağı ile sahaya giren -renklerden bağımsız- ‘futbol teröristleri’….
KADIKÖY’DE HER ŞEY BAMBAŞKAYDI…
Peki tüm bunların sebebi neydi? Sezonun ilk yarısında Trabzonspor, Kadıköy’de aynı skorla 3-2 kazanırken ve maç sonu başarılı bir gün çıkaran kaleci Uğurcan Çakır havalara atılırken neden tek bir Fenerbahçe taraftarı bile sahaya girmedi?
Veya bu sorum da yanlış… Fenerbahçe Stadyumu’nda neden gerekli güvenlik önlemleri alınmıştı ki Papara Park’ta hiçbir önlem yoktu. Herkes, Teksas’ta gezinir gibi bir anda sahanın içine dalabilme cesareti ve yöntemini bulabilmişti?
BARDHI’DEN VE YORUMCULARDAN TALİHSİZ AÇIKLAMA
Fenerbahçeli oyuncular galibiyet sonrası saha ortasında kendi aralarında sevinirken; “Burada sevinilmemeli yoksa böyle olur” diyen Bardhi… Aynı durum senin başına Kadıköy’de gelseydi neler hissedecektin? Seni de kenara bırakıyorum dostum, ailen neler hissedecekti?
Sayın Tümer Metin başta olmak üzere pek çok yorumcu da Fenerbahçe’nin saha ortasındaki kendi içinde yaşadığı sevinç gösterilerinin bu olaylara neden olduğu yönünde imalarda bulunuyor. Ya biz ülke olarak kendi kendimizle sınanıyoruz ya da futbola, sevince ve zafere dair hiçbir şeyden haber değiliz. Böyle yorumlar yapmayın, yazık…
“UNUTKANLIK REKORU” OLARAK KAYITLARA GEÇMELİ(!)
Daha burada geçmiş örnekler, Josef de Souza’nın demeci, gelecekte yaşanabilecek potansiyeller, Trabzon emniyetinin sağlayamadığı imkanlar, ilk defa bir takım otobüsünün güvenlik nedeniyle havalimanı pistine girmesi ve oyuncuların uçağa bu şekilde geçmesi gibi olayları ya da detayları belirtebilirim.
Fakat ben tek ve ironik bir soru sorarak kapatmak istiyorum yazıyı…
Sizce de Gazze’deki savaşı, şiddeti, kötülüğü ve cana kast edilmesini 20:45’te dev bir pankartla protesto eden Trabzonspor taraftarının; 22:45’ten itibaren protesto ettiklerinin mikro çapta bir benzerini kendi sahasında uygulamaya çalışması sonrası, Guinness Rekorlar Kitabı’na “unutkanlık rekoru” ile girmesi gerekmez mi(!)
