TÜRKİYE’nin 2001 krizi ile birlikte tanıdığı Kemal Derviş, hayatını kaybetti. Kriz döneminin ‘Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı’ olan Derviş’in Parkinson hastası olduğu ve bir süredir yoğun bakımda tedavi gördüğü belirtildi.
1949 yılında İstanbul’da doğan Kemal Derviş, lisans ve lisans üstü eğitimini London School of Economics’te yaptıktan sonra 1977’de Dünya Bankası’nda göreve başladı. Derviş 1996’da kurumun Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu başkan yardımcılığına yükseldi. Türk ekonomisinin Kasım 2000 ve Şubat 2001 tarihlerinde yaşadığı iki ekonomik krizin ardından Türkiye’ye davet edildi. 22 yıl çalıştığı Dünya Bankası’ndaki görevinden ayrılan Derviş, 13 Mart 2001 tarihinde Bülent Ecevit Hükümeti’nde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirildi. IMF ile müzakereleri yürüttü ve Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı hazırladı.
2002’DE İSTİFA ETTİ
Ağustos 2002’de görevinden istifa etti. İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan ile birlikte Yeni Türkiye Partisi’nin kuruluş çalışmalarına katıldı. Ancak daha sonra bu partiden değil Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili adayı oldu. 3 Kasım 2002 seçimlerinde CHP’den İstanbul milletvekili seçildi. 9 Mayıs 2005 tarihinde milletvekilliğinden istifa ederek Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı başkanlığı görevine atandı. Derviş, 74 yaşında Amerika Birleşik Devletleri’nde hayatını kaybetti.
15 GÜNDE 15 YASA SÖZÜ
2000 ve 2001 döneminde yaşanan krizlerin ardından sabit kur rejiminden dalgalı kur sistemine geçildi. Ekonomik kriz sonrası dönemin başkanı Gazi Erçel ve Hazine müsteşarı Selçuk Demiralp istifa etti. Ekonomi bürokrasisinde yaşanan istifaların ardından Başbakan Bülent Ecevit, Dünya Bankası’nda birinci başkan yardımcısı olan Kemal Derviş’i “istişarelerde bulunmak üzere” Ankara’ya davet etti. 13 Mart tarihinde de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak atadı. Derviş kısa süre sonra Türkiye’nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı açıkladı. Derviş devlet bakanı olarak atanmasının ardından 15 günde 15 yasa çıkışı ile tanındı. Bunlar içinde şeker yasası, ekonomik ve sosyal konsey yasası, doğalgaz piyasası yasası, kamulaştırma yasası, Merkez Bankası yasası, bankacılık yasası, telekom yasası, tütün yasası, uluslararası tahkim, ihale yasası gibi yasalar yer aldı. Derviş, şubat krizi sonrasında IMF ile yürütülen pazarlıklarda etkin rol oynadı ve 10 milyar dolarlık kredi anlaşmasının da mimarı oldu. Ocak 2002’de devlet bakanı olarak verdiği bilgide Derviş, 22 Kasım 2000 tarihinden 2002 dönemine kadar IMF’den 14 milyar 396 milyon, Dünya Bankası’ndan da 3 milyar 227 milyon kredi sağlandığını açıklamıştı.
BAKANLIK DÖNEMİ TARTIŞMALI GEÇTİ
Derviş döneminin ilk tartışmalarından biri Türk Telekom’un yönetim değişikliği ve özelleştirme sürecinde yaşandı. Türk Telekom’un özelleştirilmesine yönelik olarak Kemal Derviş ile dönemin Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz arasında kriz çıktı. Dönemin özelleştirmeden sorumlu devlet bakanı Yüksel Yalova da Kemal Derviş ile tartışan isimlerden biriydi. Hükümette başbakan yardımcısı olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile olan krizin sonunda istifa eden isim ise Derviş oldu. Bahçeli ‘nin istifanın ardından, “Sayın Kemal Derviş Türk siyasetini fazlasıyla meşgul etmiştir” sözleri hafızalarda kaldı.
TENİS MERAKI
Kemal Derviş Türkiye’ye geldikten sonra kamuoyunun yakından takip ettiği bir isim oldu. Görüşmeleri, günlük hayatı sıkı takibe alındı. Basın mensupları sabahtan başlayarak her adımını takip etti. Derviş’in tenis merakı da sık sık gündeme geliyordu. Tenis Kulübü’ndeki sabah maçları ilgiyle takip edildi.
